Eşine az rastlanan bir seçimi geride bıraktık.
Seçim ve sonuçlarını kısaca özetlemek istiyorum.
Bildiğiniz gibi çok sert söylemlerin konuşulduğu, dostane değil, düşmanca tutumların sergilendiği bir seçim oldu. Liderler, seçimden sonra birbirlerini hiç görmeyeceklermiş gibi davrandı. Seçimler bitti, sonuçlar malum. Kaybeden yok. Tüm liderler kazandı. Söylem aynı. Oylarımızı artırdık. Söylem bu olunca düşüncelerde de bir değişiklik olmaz.
3 parti açısından bakıp, açık ve net yazmak gerekirse kazanan tek parti var. Kimse kendini yanıltmasın. Tam bir referandum gibi olmasa da bu seçim Ak Parti ve diğerlerinin seçimi gibi oldu. Bazı yerlerde ittifaka rağmen Ak Parti beklenenin üzerinde oy aldı. Güven tazeledi.
Muhalefet bu mesajı almamış gibi görünüyor ve diyor ki; halkın % 55 lik kısmı Ak Partiye karşı, biz oylarımızı artırdık, halk celladına aşık olmuş, oylar çalındı, yakıldı, yanlış sayıldı vs. Muhalefetin dediği gibi değil bu işler. Gerçek referandum olsaydı; yani Recep Tayyip Erdoğan’ ı kabul edenler, etmeyenler diye bir soru sorulsaydı ezici çoğunluk evet diyecekti. Bunu görmek gerek.
Öncelikle cumhurbaşkanlığı ve ardından genel seçimler var. Muhalefet, bu olumsuz ve saldırgan tutumunu sürdürürse, ilk seçimlerde Ak Partinin pardon Recep Tayyip Erdoğan’ ın oyu en az % 55 olacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Seçimlerde blok halinde tek hedef haline getirilmiş olmasına rağmen, seçmenin yarısına yakınının oyunu alan birini bütünün artık kabul etme zamanı gelmiştir. Halk, Recep Tayyip Erdoğan’ a cumhurbaşkanı olma vizesi vermiştir. Türkiye bu seçimlerde dedi ki; tüm olumsuz söylemlere rağmen, Başbakanımıza güveniyoruz, suçlu varsa cezasını çeksin ama istikrar devam etsin.
Halk teveccüh etti ve cumhurbaşkanlığı vizesini verdi ama hükümetimiz icraatına devam etmeli diyorum ben. Hükümet olarak büyük projelere imza atıldı ve icraatlar devam ediyor. Marmaray, Yüksek hızlı tren, 3. Köprü, 3. Hava alanı, Kanal İstanbul; çok büyük projeler bunlar ve tamamlanmalı.
Başkanlık ya da yarı başkanlık sisteminin tartışılması ve Ağustosa kadar uzlaşma sağlanması mümkün gözükmüyor. Gerçekleri görelim ve yolumuza devam edelim.
Siyasete biraz ara vermek gerek diyeceğim ama mümkün gözükmüyor. Her kesimi kucaklayacak, liyakatlı birisi de cumhurbaşkanı olsun. Mevcut cumhurbaşkanımız da dilerse aday olur. Halk tercihini yapar. Hükümetimiz yoluna devam eder.
En derin muhabbetle herkese saygılarımı sunuyorum.
