Evet baya basit olalım. Basbaya hemde. Günümüzün ağırlaşan dünyasında üstümüze bir kaç kat daha ağırlıklar katmayalım. Yaşadığımız herşey katmerli. Sevgiler, alış-verişler, dostluklar, ilişkiler... Çocuklarımızı dahi basit sevemez olduk. Hep bir sorumluluk yükleyerek seviyoruz onları bile... (Ama) lar koyuyoruz cümlelerimize. Seni seviyorum ama uslu olursan daha da severim. Koyma şu (ama) yı koyma. Seni seviyorum de bırak... Ha ayrıca analarımız göz hizamıza inerek bize seni seviyorum demedi hiç. Lakin bizi çok sevdiklerini bilirdik. Yeni moda bu, çocuğun göz hizasında seni seviyorum demek. Evlerimiz şaşalı, kelimelerimiz şaşalı... Oysa basitleşsek ne güzel bi dünya olcak. Benim bildiğim tatlı, baklava, kadayıf, kek, sütlaç. Ama adamlar televizyonlarda akla hayale gelmicek şeyler yapıyor ve ya sıradan bir keki allıyor pulluyor, o seramik tabağı çikolata soslarıyla çiçeklerle böceklerle bir süslüyor anacım off dersin ki bambaşka birşey bu. Yok, kesiyon biçiyon ağzına atıyon. mmmm..mmmm bakıyosun bu kek, baya bildiğimiz 3 yumurta bir su bardağı şeker tarifli klasik kek. Ha bende beceriksiz olabilirim. İnsan yapamadığı şeyleri muhakak eleştirirmiş ya, o da olabilir. Bebek doğmadan partiler veriyoruz. Allah korusun ya bebeğe doğumda bir şey oldu, o annenin psikolojisini düşünebiliyomusunuz. Analarımız bebek doğmadan beşik aldırmazlardı bize... Haa burdan da şu sonucu çıkarmayalım nolur. Teknolojiye ve yahut zamana ayak uydurmaya asla karşı değilim ama toplumca gerçekten abartıyoruz kendimizi. Karşılıklı sohbetlerimiz bile anlaşılamaz oldu. Globalleşen dünyada, kendi kendimizi senkronize edememekten mütevellit, zamanı bir level geri takipliyoruz. Pardon, basiti şu; gelişen dünyaya ayak uyuduramadığımızdan geri kalıyoruz. Çocuğun okul toplantısında, veli öğretmene diyor ki; biz üslü sayılarda takılıyoruz hocam. Biz derken?.. sende mi takılıyosun? Konulara beraber mi çalışıyosunuz? sende mi lise okuyosun? Basiti şu; bizim çocuğun matematiği geri, ha ama yoook bunu böle kelime oyunlarıyla süsleyince, hem çok ilgili ana babayız, hem de konuya acayip hakimiz. sorunlamızı da daha bir basite indirgesek... Hayat sorunları büyütmek için çok fazla zaman tanımıyo bize. 2 dk sürmez oysa ki eşimizin, çocuklarımızın salon ortasına çıkarıp attıığı çorabı banyo sepetine koymak ya da kesinlikle çekyatta çorap kaldı diye bakteriden ölmeyiz. Basitlik hiçlikle güzeldir... Hiç olduğumuzu ne kadar bilirsek o kadar basitleşiriz. Gerçekten hiçiz çünkü, yarım ekmek peynirle de gayet güzel doyarız, bir porsiyon adanaylada doyarız. Damakta bıraktığı tat en fazla 3 dk içinde yok olur gider, her ikisinin de. tokluk hissi süresi iki çeşidin de aynıdır. Ne kadar ucuz ve basitleşirsek o kadar mutlu oluruz diye düşünenlerdenim. Siz basite inin, hayat sizi koyacağı yere koyuyor zaten...
BASİT VE SEVGİYLE KALIN...
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
çok basit gibi görünse de o kadar da basiy değil herşey :)