Mahalle sakinleri, “Dilovası’ndan otobüsle bayrak sallayarak gidenler oldu” dedi.
Kocaeli’de sanayinin kalbinin attığı Gebze ilçesine bağlı Yavuz Selim Mahallesinde 4 ay önce dünya evine giren E.Ç. (26) ve eşi S.Ç. (25)., komşuları olan S.U. (19) ile Y.D.’yi de (20) yanlarına alıp IŞİD’e katıldı. 4 gencin IŞİD’e katılmasına şaşırmayan mahalleli; gençlerin bazı gruplar tarafından ‘sohbet’ adı altında düzenlenen toplantılara gittiğini ve daha önce de IŞİD ile El Nusra’ya katılımlar olduğunu söyledi. İsmini gizleyen bir mahalle sakiniyse, grubun kullandıkları evi bir süre önce boşalttığını ve sohbetler için İstasyon Mahallesi ile İstanbul Sultanbeyli’de bazı evleri kullanmaya başladığını belirtti.
"GİDECEKLERİNİ SÖYLÜYORLARDI"
IŞİD’e katıldığı ifade edilen Y.D.’nin bir komşusu, mahallelerindeki durumu şöyle anlattı
"Y. sürekli gideceğini söylüyordu. Hatta ağabeyi ile sürekli bu konuda tartışıyorlardı. Ailesi gitmesini istemiyordu. Buradaki gençlerse sürekli IŞİD’e gidenlerden bahsediyorlardı ve kendilerinin de gideceğini söylüyorlardı. Hatta daha önce gidenler için ‘Dilovası’ndan otobüsle bayrak sallayarak’ gittiler diye konuşuyorlardı."
AİLELERİ POLİSE GİTTİ
IŞİD’e Gebze Yavuz Sultan Mahallesi’nden katılan E.Ç. ile eşi S.Ç. ve komşuları S.U. ile Y.D.’nin aileleri, hemen polise başvurdu ve çocuklarının IŞİD’e katılmak için evden ayrıldıklarını kaydetti. Aileler, çocuklarının Hatay’da sınırı geçmeye çalışırken yakalandıklarını ancak serbest bırakıldıklarını öğrendi. 4 kişi, bu kez Gaziantep sınırından Suriye’ye geçti.
4 ay önce evlenen E.Ç. ve S.Ç. çiftinin Suriye’ye gitmeden önce evdeki eşyalarını 5 bin TL’ye sattığı, S.U. ve Y.D.’yi de ikilinin terör örgütüne kattığı iddia edildi. E.Ç ve S.Ç. internet üzerinden ailelerini arayıp önce Suriye’nin Rakka kentine oradan da Musul’a geçtiklerini, diğer 2 arkadaşlarınınsa Rakka’da kaldıkları haberini de verdi.
"YAKALAYIP BIRAKMIŞLAR"
Polise ilk giden E.Ç.’nin babası Yılmaz Ç. olmuş. Akşam oğlu ve geliniyle evlerinde yemek yediklerini ve “Misafirimiz gelecek” diyerek evden ayrıldıklarını dile getiren baba Yılmaz Ç., “Polise gittim. Bana Hatay’da yakalandıklarını ve ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldıklarını söylediler. Ertesi gün oğlum ve gelinim internet üzerinden arayıp ‘Suriye’deyiz’ dedi. 2 gün önce bir daha aradılar ve bu kez Rakka’dan Irak’ın Telafer kentine geçtiklerini, diğer 2 kişininse Rakka’da kaldığını söylediler” dedi.
Baba Yılmaz Ç., şöyle devam etti:
“Bunların örgüte gideceği belli. Biri Samsunlu, biri Malatyalı, biri Giresunlu, diğeri Ağrılı... ‘Sınırda sizin ne işiniz var?’ diye sorulmaz mı? Ailelerine ulaşılsa veya oturdukları yerdeki polise haber verilse belki gitmelerini önlerdik. Ama suç delili olmadığı ve aranma kayıtları bulunmadığı için serbest bırakılmışlar.”
"OĞLUMUN CANLI BOMBA OLMASINDAN KORKUYORUM"
IŞİD’e katılan Y.D.’nin ailesi olayla ilgili konuşmak istemezken, S.U.’nun babası Bekir U.’ysa oğlunun canlı bomba olmasından korktuğunu ifade etti. Ailesine “İstanbul’da 3 günlük iş buldum, pazartesi dönerim” diyerek evden ayrılan ve telefonunu yanına almayan S.U.’nun babası Bekir U., “Pazartesi gelmeyince hemen arkadaşı Y.’nin evine gittim. Ailesi gittiklerini söyledi. Ankara’daki patlamada çok endişelendim. ‘Canlı bomba’ denilince oğlum sandım. Polise gittim. Bu gençleri kandıranlar kimse bulsunlar. Eğer oğlum da bu işin içindeyse onu da cezaevine atsınlar. Polis, ‘Hepsini takip ediyoruz’ diyor. Ama mahallede herkes sohbet adı altında gençlerin toplantılara gittiğini biliyor” diye konuştu.
