Yaşananlar güncel akışı içerisinde normalleşiyor, normal karşılanıyor. Halbuki yaşanan hiçbir şey olağan da değil normal hiç değil. Dünya kaos halinde. Biz de bu kaosun içerisindeyiz. Ne var ki yöneticiler bu gerçeği unutturmak için çabalıyorlar. Yaşanan kaosun, krizlerin ekonomik boyutu, sosyal boyutu yokmuş gibi davranarak iktidarda kalma oyunu oynuyorlar. Siyaset kendisini bu algı yönetimi ile rehin almış durumdadır. Memlekette kader haline gelmiş bir konudan söz edeceğim. Kaos ortamında karmaşık halde bulunan her şeyi belirsizlik içinde unutturmak, kargaşayı artırarak sağlıklı çözümü unutturmak.
Geçtiğimiz hafta yapıcı bir eleştiri yaptık. Esnafımız can çekişiyor dedik. Pandemi başında milyar dolarlarla pandemi bütçesi yapan ülkelerden söz ettik. Bizim her bir şeyi teğet geçtiğimizi ve bir kahramanlık hikayesi çıkardığımızı anlata anlata inandıracaklarını sandılar. Halbuki bal bal demekle ağız tatlanmaz.
Bizde bu süreç, ucuz atlattık, teğet geçti, ekonomik boyutunu da hallettik, hatta Avrupa’ya bile yardım ediyoruz havasında geçti. Aylar sürecek bu salgının sosyal ve ekonomik maliyetini hesaplamak sizin görevinizdir. Vatandaşın vergilerini toplarken bu zor günlerde bu vergilerin vatandaşa nasıl dağıtılacağını hesaplamak da sizin görevinizdir. Belirsizlikle, sayılarla, tarihlerle kafa karıştırarak umudu sürece yayarak geçiştiremezsiniz.
Milletin önüne çıkıp net bir takvim, net rakamlar koymak zorundasınız. Almanya 300 milyar Euro sadece esnafa 60 milyar Euro, Japonya 750 milyar Dolar pandemi bütçesi yaptı. Bizde vergi ertelemesi, kredi ertelemesi, zam ertelemesi, faiz ertelemesi destek paketi içine alınarak yardım adı altında rakamlanıyor. Siyasi iktidardan öğrenen yerel yönetim de on milyonlar dağıtacakmış gibi paket açıklıyor ama içinde yardım yok, destek yok. Şişirilmiş rakamlar aynı merkezi hükümetin yaptığı zam ertelemeleri, normal süreçte yapılması gereken ve zaten birçok hayr kurumunun bundan çok daha fazlasını yaptığı gıda yardımları, sağlık araç gereçleri, öğrenciye tablet, kitap vs.
Açık konuşalım seçik düşünelim beyler… Kimse ayağınıza gelmeyecek. Bu bir seferberlik, hayatta kalma seferberliği. Geçen hafta anlattık, kime ne kadar vereceksiniz. Bir çalışma yaptınız mı ? Doğrudan kaynağın hedefinde kimler var. Hangi esnafın ne durumda olduğunu siz planlayacaksınız. Kimse ayağınıza gelmeyecek. Siz bu yüzden yönetimdesiniz. Bu yüzden 3.5 milyar bütçenin başındasınız…
Aşı takvimimiz olmadığı için pandeminin ne kadar süreceğini de söyleyemiyorsunuz. Hangi aşıyı alacağımızı, ne kadar alacağımızı da söyleyemiyoruz. Bu yüzden de belirsiz günler bizi bekliyor. Hindistan 500 milyon Mısır 30 milyon Avrupa aşısı siparişi verdi. Dünyada vaka sayılarında sekizinci sırada iken neden aşı siparişi konusunda ortada yokuz.
Bir vatandaş olarak sorularım var, çocuklarıma cevap verebilmek için sorularım var. Ve Sağlık Bakanı’ndan vatandaş olarak ve siyasetçi olarak cevap bekliyorum. Belgeleri ile cevap verilmesini istiyorum. Avrupa’da izin verilmiş Batılı üç aşı (Biontech, Astra Zeneca, Moderna) için ne zaman, hangi miktarda sipariş verilmiştir. O aşı firmaları ne cevap vermiştir. Mısır, Şili, Meksika, Arjantin, Endonezya ve Peru bile sipariş verip söz almışken biz neden alamıyoruz. Bu kararı kim ya da kimler vermiştir. Aşı takviminde Çin dışında bir seçenek neden düşünülmedi ? Çin aşısı Sinovac’tan kaç adet sipariş edildi ve ödeme planı yapıldı mı?
Değerli basın mensupları,
Aşı, için ilk, orta ve uzun vade planımız olmadıkça hayatın normale dönüşünde de plan yapamayız. Eğer, olası bir yerli aşı için en az beş altı aylık beklemeyi düşünüyorsak millete bunu da açıkça söylemeliyiz. Belirsizliğe ve veri kargaşasına aşı takvimini de bulaştırmayalım. Vatandaş, aylardır evinde, işini gücünü bırakmış kestiğiniz cezaları saymakla meşgul. Ona rağmen de dünyada eşi görülmemiş bir sabır ve anlayış var.
Sokağa çıkma deniyorsa çıkılmıyor, kapat deniliyorsa kapatılıyor. Vatandaş dikkat etmiyor deyip geçemeyiz. Siz dikkat etmiyorsunuz. Siz yönetiyorsunuz pandemi sürecini. Siz karar veriyorsunuz millet adına.
Pandeminin bu saatten sonra ne kadar süreceğine ve nasıl atlatılacağına belli ki karar vermişsiniz. Biz, millet adına aldığınız ve almakla sorumlu olduğunuz bu kararı öğrenmek istiyoruz. Bir vergi mükellefi, bir sade vatandaş olarak soruyorum: Benim için ne zaman, ne kadar aşı sipariş ettiniz, Neden? Neden bu seçimi yaptınız, bu kararların sorumlusu kim ve benim önümdeki aşı takvimi nedir.
Göndermediğiniz maske gibi mi evde bekleyeceğiz, alamadığımız grip aşısı gibi mi unutacağız. Yoksa gazetelerden kendine, karısına ve çocuklarına bir şekilde aşı yaptıran adamları mı izleyeceğiz. Bilmek istiyoruz. Vatandaş bilmek isteyecek.
Ve bunun hesabını bize de soracaklar.