Dünkü Vatan gazetesinin manşetine bakanlar bilir manşette Taksim’de Türk Bayrağı satan 34 yaşındaki Ali Sarıçiçek “İsyana teşvik” suçundan tutuklanmış ve hala ceza evinde. Bunda ne gariplik var ki demeyin. Ya da kesin başka bir suçu vardır demeyin. Sadece Gezi parkı eylemlerini kendine bir iş kapısı bilip Türk Bayrağı yani kendi memleketinin bayrağını satarak rızkını kazanmak istemiş bir insandan bahsediyoruz.
Aynı gazetenin hemen alttaki ikinci manşetinde ise BDP’li Siirt Belediye Başkan Yardımcısı Abdullatif Çekin’in; birisi 13’ünde iki kızı taciz etmesine rağmen serbest kaldığı haberi vardı. Adli kontrolle salınan Çekin, hala siyasetine devam ederken Türk Bayrağı satarak rızkını kazanan 34 yaşındaki Ali Sarıçiçek’in İsyana Teşvik suçundan tutuklanması ne kadar garip değil mi?
Hadi gelin bu olaydan sonra adalete sırtınızı dayayın. Sadece bu mu örnek? Tabi ki değil. Çayırova’da tecavüz suçundan yargılanan bir iş adamı düğününü Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ve milletvekili Mehmet Ali Okur’un katılımıyla gerçekleştiriyor. Agah A. İsimli iş adamı S.D. isimli genç kızı kendi yaptırmış olduğu inşaatlardan birine götürerek yıllar önce tecavüz ediyor.
İddialara göre bu iş adamı tecavüz suçundan 13 yıl hapis cezası alıyor. Buna rağmen tutuklu kalmayan bu iş adamı için Yargıtay kararı bekleniyor. Ama işin ilginci böyle bir insanın düğününe Milletvekili ve Belediye başkanları nasıl gidiyor? Bu iddialardan aklanmamışken, mahkeme sonuçlanmadan bu iddialar üzerine yapışmış bir iş adamının nasıl nikah şahitliğini yapabiliyorsunuz.
Başlıkta da dediğim gibi ne olduğun önemli değil çok zengin olduktan sonra. Tecavüzcü de olsan, hırsız da olsan eğer çok zengin bir iş adamı ya da belediye başkanıysan sen her zaman kazanan birisin demektir. Güçlüysen haklısın mantığıyla yaşayan insanların her geçen gün çoğaldığı bir ülkede adaletin nasıl işlemesini bekliyoruz ki?
Ne olduğun önemli değil çok zengin olduktan sonra
Ne kadar garip bir ülkeyiz. Çoğu zaman adaletin nasıl ve neye göre işlediğini bile kestiremiyoruz. Bu adaletin iyi bir şey mi? Yoksa kötü bir şey mi? Olduğuna hala kanaat getirebilmiş değiliz. Bunun suçu bizim mi? Tabi ki hayır. Adaletin gözümüzün önünde verdiği kararlar bizi bu ikileme sürüklüyor.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
