Benim anlatmak istediğim şey, bir insan bir iş yaparken yaptığı işe saygı duymalı. Duyduğu bu saygı onun işini ne kadar ciddiye aldığını gösterir ve bu işin ne kadar ehli olduğunu gösterir. Özellikle siyasetle uğraşan, siyaset yapan ve siyaseten belli makam, mevki ve görevlere gelmiş insanlar için söylüyorum bunu, lütfen yaptığınız işe adı her neyse (siyaset mi dersiniz, ticaret mi?) saygı duyun.
Özellikle yerel idareye talip olup seçilmiş ve bir ili, ilçeyi ya da beldeyi yöneten idareciler topluluğun top yekün bir ekip olarak bu konuya dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle belediye meclis üyelerinin ve belediye başkan yardımcılarının.
İşimiz icabı bir çok ilçede belediye meclis toplantılarını seyrediyorum. Boş boş seyretmiyorum tabi ki. En ince detayına kadar herkesi takip ediyorum. CHP’lisi MHP’lisi AKP’lisi siyaseten milletin işlerini idare etmek görevi ile seçilen bu insanlara baktığımda kimi zaman hayretler içerisinde kalıyorum.
Son meclis toplantılarında gördüğüm şey maalesef içler acısı özellikle Körfez’de. Birikim ve donanım sahibi, zeki ODTÜ mezunu bir başkana bu meclis üyeleri hiç olmuş mu? Dedim kendi kendime seyrederken. Toplantıyı idare eden başkan gayet ciddi ve işine saygı duyarken kimi zaman CHP’li bir üye kimi zaman ise kendi partisinden bir üye laubali hareketleri ile insanın canını sıkıyor açıkçası.
Meclis üyesi olarak meclis toplantılarına katılmak senin birinci vazifen. Tabi ki de işlerin yoğunluğu ya da özel sebeplerin nedeni ile meclis toplantılarına katılamayabilirsin. Benim kanımca bunda mahsur yok tabi katılsalar üzerlerindeki vebali atmış olurlar. Ancak bir de zoraki gelip, meclis ile alakası olmayanlar var bunlar çıldırtıyor işte adamı.
Yahu sevgili abim, saygıdeğer meclis üyem geliyorsun meclis üyesi koltuğuna oturuyorsun, kimi zaman divanda oturuyorsun ama meclisin başından sonuna kadar telefonla uğraşıyorsun. Başkan divan konuşurken, sen cep telefonunla başka telden çalıyorsun. Oluyor mu bu hiç. Bu meclise saygısızlıktır, bu millete seni seçen vatandaşına saygısızlıktır.
Alıyorsun eline kalemi meclis bitene kadar “tak tak tak” oturduğun masaya vurarak gayet laubali bir şekilde meclisin ciddiyetini bozuyorsun. Yani hiç gelmesen daha iyi sevgili meclis üyem. Orası milletin sorunlarının konuşulduğu yer, millete edilecek hizmetlerin karara bağlandığı yer. Bulunduğun yer çok ciddi bir yer, bu ciddiyete sahip değilsen neden bu görevi üstleniyorsun neden millete hizmet yolunda hizmet edenlerin hızını kesiyorsun.
Lütfen biraz ciddiyet, AKP gibi kurumsal bir partiye ülkenin yarısının güvenerek oy verdiği bir partiye böyle şeyler hiç ama hiç yakışmıyor. Elinde son model telefonun var, kısacaksın sesini milletin dertleri ile ilgileneceksin meclis bitene kadar, ne hizmet yapılıyor ne yapılmıyor onu takip edeceksin.
O an meclis çıkışı aklıma gidip o meclis üyesine “Yahu demin içeride hangi kararlar alındı” diye sorasım geldi. Ama korktum. Çünkü cevabı biliyordum. Hiç meclisi dinlemedi ki!!! Onu utandırmak istemedim, inşallah bu yazıdan bir ders çıkarır da, bulunduğu yerin nasıl bir yer olduğunu anlar.
Sayın üyeler meclise biraz saygı lütfen…!
Milletin işlerini yapmak üzere görevlendirilip, bu işleri aksatanların dinen ne büyük vebalde olduklarını anlatmama gerek yok. Bugün bu konuyu da işlemeyeceğim sadece başta bir kısa hatırlatma olarak not düşmek istedim.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
restorantları eleştiren bi adam bunları yorumlayabilir mi?