Belediyelerin Mali sorunları

Belediyelerin içinde bulunduğu mali sorunların çözümü ve kent insanının yerel kamusal ihtiyaçlarını karşılamak için gelir kaynaklarının geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi konusunda çeşitli alternatifler geliştirerek, bir an evvel uygulamaya koymak kaçınılmaz hale gelmiştir.

Belediyelerin Mali sorunları

Belediyelerin içinde bulunduğu mali sorunların çözümü ve kent insanının yerel kamusal ihtiyaçlarını karşılamak için gelir kaynaklarının geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi konusunda çeşitli alternatifler geliştirerek, bir an evvel uygulamaya koymak kaçınılmaz hale gelmiştir.

01 Mart 2019 Cuma 11:33
Belediyelerin Mali sorunları

Her şeyden önce belediyelerin, mali kaynak oluşturma konusunda mutlak olarak atmaları gereken ilk temel adım, mevcut kıt kaynakların sonuna kadar verimli ve etkin şekilde kullanımını gerçekleştirmektir. Kaynaklar ne kadar artırılırsa artırılsın, etkin ve verimli bir şekilde kullanılmadıkça, israfın önlenmesi mümkün olmayacak, hep daha fazla kaynağa ihtiyaç duyulacaktır. Dolayısıyla en önemli kaynağın verim ve etkinlik olduğu söylenebilir. Nitekim uzun vadeli stratejik bir planlama yapılmaması ve günlük politikalarla hareket edilmesi nedeniyledir ki, belediyelerin gelir yetersizlikleri, çok daha fazla artmaktadır. Herhangi bir alt yapı hizmeti için bir sokağın, kazılıp kısa bir süre sonra, başka bir alt yapı hizmeti için aynı ya da farklı bir kurum tarafından yeniden kazılması, verilebilecek iyi bir örnektir. Bu noktada sadece belediyelerin tek başına yapabileceklerinin yanında, aynı beldede kamu hizmeti üreten diğer kamu kurumlarının da ortaklaşa yapması gereken şeyler vardır. Sadece konuya belediye açısından bakmak bile kaynak israfının boyutları hakkında fikir edinmek için yeterli olabilir.

O halde etkin ve verimli bir kaynak kullanımı için belediyelerde, özellikle stratejik planlama ve stratejik yönetim gibi, bazı yeni yönetim yaklaşımları uygulanarak, günlük değil, uzun vadeli planlamaların yapılması, geleceğe ilişkin muhtemel fırsat ve tehditler hesaba katılarak hareket edilmesi, çok önemli iyileşmeler sağlayabilir. Ayrıca benzer alt yapı hizmetlerini, kısa ve uzun vadede, gerçekleştirmesi muhtemel diğer kamu kurumlarıyla da sürekli koordinasyon halinde olmak, yapılacak ortak işleri birleştirmek dolaylı bir kaynak oluşturulabilir.

Bugün nüfusumuzun yaklaşık Üçte ikisi kentlerde yaşamaktadır. Ancak kentlerimizin pek çoğunun, gecekondulaşma, hava kirliliği, altyapı yetersizliği, trafik gibi sorunlarla yüz yüze oldukları göz önüne alınırsa, belediyelerin de çeşitli sorunlarla karşı karşıya oldukları anlaşılmaktadır.

Kaynakların etkin kullanımı için belediyelerin uyguladıkları, ancak artırılması gereken bir diğer uygulama da özelleştirme olmalıdır. Araç kullanımından su sayaçlarını okumaya, asfaltlama çalışmalarından sokakların temizliğine kadar, birçok yerel kamu hizmetinin özelleştirmesi belediyelere önemli kaynak sağlamaktadır. Örneğin ihtiyaç duyulan bir aracı, büyük miktarda maliyetlerle satın almaktansa, kiralama yoluyla, küçümsenmeyecek miktarlarda kaynak oluşumu sağlanabilir.

Merkezi yönetimin elindeki bazı vergiler ise, belediyelere bırakılabilir ya da yeni belediye vergileri oluşturulabilir. Örneğin akaryakıt vergilerinden (daha önce böyle bir uygulama varken 1984 yılında yürürlükten kaldırılmıştır) motorlu taşıt vergilerinden belediyelere pay aktarılabilir. Nitekim otopark, yolların onarımı, hava kirliliği, gürültü kirliliği... gibi pek çok sorun, büyük oranda belediyeler tarafından giderilmek zorundadır. Ayrıca doğal kaynakların korunması için, özellikle bu kaynakları, daha çok kirletenlerden alınan bir vergi oluşturulabilir ya da, kapsamı genişletilerek çevre temizlik vergilerine dahil edilebilir.

Ancak Ülkemizde, vergilerin çeşidi ve ağırlığı göz önüne alınarak, yeni tür vergi oluşturmaktan çok, merkezi yönetimin mevcut vergilerinden pay aktarılması ve mevcut belediyelerin topladıkları vergi ve harçlar konusunda kalıcı ve reel olarak değerini koruyabilen değişiklikler tercih edilmelidir. Bu amaçla her şeyden önce, belediye vergi ve harçlarının tamamının, maktu değil, nispi olarak belirlenmesi sağlanmalıdır. Özellikle emlak vergilerine ölçü alınan rakamların gerçek bedelleri yansıtmaktan çok uzak olması nedeniyle, gerekli etkinlik sağlanamamaktadır. Yerel ve ulusal kalkınmada emlak vergileri oldukça etkili olabilir. Dolayısıyla emlak vergilerine esas teşkil eden rakamların reel değerleri yansıtması sağlanmalıdır.

Belediyelerin öz gelirleri, yukarıda saydığımız bir takım düzenlemelerin de yardımıyla artırılmalıdır. Merkezi yönetim yardımları ise, mümkün olduğu ölçüde azaltılmalıdır. Belediyelerin öz gelirlerinin ve dolayısıyla gelirlerinin artırılması amacıyla, belediye meclislerine vergi oranlarını belirleyebilme yetkisi tanınmalıdır.

Belediyelere yeni görevler aktarılırken, kaynağı da oluşturulmalıdır. Kaynağı oluşturulmayan bir görev belediyelere yüklenmemelidir.

Tüm bunların yanı sıra, gönüllü katkılardan da yararlanılabilir. Gönüllü katılım ve dolayısıyla katkıyı harekete geçirme imkanının oluşması çok önemli bir kaynak sağlayabilir. Üstelik en önemli kaynaklar arasında görülebilir. Nitekim tarihte, belediye hizmetleri, mahalle, vakıf, lonca... gibi kurumlar aracılığıyla, gönüllülük ilkesi içerisinde halk tarafından yerine getirildiği görülmektedir.

Belediye Kanununun 76 maddesinde kurulan Kent konseyi ise,

e) Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak,

h) Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak,

ı) Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamaktır.

 Dolayısıyla halkın katılımına imkan verecek kanallar oluşturulmalı ve onların katkıları da sağlanmalıdır. Böylece kamu kurumlarının, kentlerde artan hizmet beklentilerine cevap verebilmesi kolaylaştırılabilir.

Tayfun Balıkçı

Körfez Belediyesi Meclis Üyesi

Son Güncelleme: 04.03.2019 09:44
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner39

banner37

banner38