Millet , önceki hükümetlerin kötü yönetimlerinden intikam alırcasına 12 yıldır AKP iktidarına gözü kapalı desdek veriyor. Gelinen noktada Türkiye; yolsuzluklar,kıyımlar,ölümler,katliamlar ,bölünmeler yaşarken ,Türk Milletinin yarıya yakını bu inatta devam ediyor. Son gelişmelerle huzurun tamamen yerle bir olduğu, adaletsizliklerin önüne geçilemediği Türkiye ,dış ülkeler nezdinde de kötü notlar alarak,iyimserliğini kaybediyor. Türk Milleti ve Türk Demokrasisi asla bu kötü gidişata layık değildir.
Türkiye ,tarafsız işleyen bir demokrasi içerisinde, üretime katılan emeğin, sermayenin, ham maddenin ve zamanın hakkını adil bir biçimde verecek bir yönetim anlayışına muhtaçtır. Türkiye çağdaş köle düzeni ile, yerli yabancı işbirlikçi kan emici sermaye anlayışıyla ,kara kapitalizm ile daha fazla ayakta kalıp , yol yürüyemez. Soma’da işçilerin direnişiyle atılan ilk adım olumlu bir sonuç vermiştir. Yandaş ,kağıttan sendikacıların tümü istifa etmek zorunda kalmışlardır,diğer kağıt sendikacılarda istifa etmelidirler.
Ancak bu yetmez, her alan ve her kesimin, ülkenin huzur ve refahı ,devletin birlik ve bekası için üzerlerine düşeni mutlaka yapmalıdırlar. Bu ülke her şeye ve her olumsuz gelişmeye rağmen hala çok büyük ve güçlü bir ülkedir. Türk Milleti ,vatanının bölünmesine, kendisinin de köle sayılmasına asla rıza göstermez.. Aslolan millettir ve yönetim yetersizliği olduğu yargısıyla mecburen seçtiği bu iktidardan yavaş yavaş gücünü çekmeye başlamıştır.
Teröristler tarafından Diyarbakır-Bingöl devlet kara yolu günlerce kapatılarak,devlet dumura uğratılmış, teröristlerle pazarlığa oturulmuştur. Bu arada arabalar, çekiciler yakılmış, asker, sivil vatandaşlar kaçırılmış,bazı öldürülen insanlar vardır. İktidar ise hala teröristlerden yardım dilenmeye devam etmektedir. pkk tarafından kaçırılan 2500 civarında çocuk pkk' nın geri hizmetinde ,bilahare Türk Milletine kastetmek için gelecek için yetiştirilmektedir. Anneler ağlamıyor ama ülke elden gidiyor,diyorduk ya ,şimdi bıçak kemiğe dayanınca kaçırılan çocukların anneleri Diyarbakır da günlerdir ağlıyor. PKK 'nın meclis uzantıları ve ileri gelen görevlilerce aracı olunanlardan bir kısmı pkk ya yardım karşılığı kurtarıldı.Diğer aileler ise Demirtaşların çocukları neden dağda değil diye bağırıyorlar... AKP yeni gelişmelerden kaygılı,çünkü ölümler,ayaklanmalar artık başlamış,halka neyi nasıl yutturacaklar ,göstermelik huzur artık ciddi huzursuzluğa yerini bırakmış ,yapılan anlaşmalar artık işe yaramaz olmuştur. Yolu kapatan pkk ya fazla bir ses çıkarılmadığı belli...Neden çünkü önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var ve Güneydoğudaki oylara ,pkk alanındaki oylara AKP nin ihtiyacı var.O yüzden idare edenler ya sabır demekten başka çareleri yok.Ya da pkk 'nın tepesine binme ,onu yerle bir etme yolu seçilecek ,bu da AKP nin işine gelmiyor elbette. PKK yolu da keser,vergi de toplar,adam da kaçırır yine ses çıkmayacaktır...Bir müddet daha pkk ya ağır darbe vurulacağını sannetmiyoruz.
Devlet denetleme görevini yapamadığı için Soma’da 301 canı toprağa verdik. Yolsuzluk ayyuka çıktığı halde yargı görevini yapamayacak hale getirilmiştir. Görevini yapmaya çalışan bürokratlar değişik yaftalarla harcanmakta, tamamına yakınında hukuki suç bulamadıkları için yandaş basın-yayın yoluyla ,toplumun vicdanında mahkûm etme yoluna gidilmekte ,insanlar canlarından bezdirilmektedirler. Milli Eğitim beceriksiz, partizan yöneticiler tarafından hergün yerin dibine doğru batırılmaktadır. Gasp ,soygun,intiharlar zirve yaparken ,hala güzel yalan söyleyip halkı kandırma ile bu devlet düzelmeyecektir.Cumhurbaşkanı ben olayım da ,iktidar da ben olayımda ülke ne olursa olsun ,ağlayan anneler ne yaparsa yapsın, işçiler ,emekliler nasıl geçinirse geçinsin,köylünün ekimi,dikimi ,geliri bitmiş ne olursa olsun, insanlar bu kaygılarla yaşarken ,herşeyi ben bilirim diyen inatçı bir zihniyetle Türkiye aydınlıklara nasıl gidebilir?
Saygılarımla...