Gazze Yanarken Dünya Kör ve Sağır
İsrail Gazze’yi yerle bir ediyor. Bu artık sıradan bir savaş değil, tüm dünyanın gözü önünde işlenen bir toplu kıyım. BM raporları açıkça “soykırım ihtimali” diyor. Fakat asıl yüzleşmemiz gereken gerçek şu: Bu kıyımı sadece İsrail yapmıyor, ABD’nin desteği, AB’nin sessizliği ve BM’nin çaresizliği ile yapılıyor.
ABD, İsrail’in en büyük silah tedarikçisi. Bombaları, füzeleri, tankları kim veriyor? Washington. İsrail’in her saldırısından sonra “İsrail’in güvenlik hakkı var” diyen açıklamalar kimden geliyor? Yine Washington. Bu durumda ABD yalnızca destekçi değil, ortak suçludur.
Avrupa Birliği ise ikiyüzlülüğün kitabını yazıyor. Ukrayna’da siviller ölünce ayağa kalkan Brüksel, Gazze’de on binlerce sivil ölürken diplomatik cümlelerle yetiniyor. İnsan hakları söylemleri, demokrasi nutukları, hepsi boş. Avrupa’nın suskunluğu, İsrail’in işlediği suçlara zımni onaydır.
Birleşmiş Milletler ise tam bir felaket. Kendi kurumları “soykırım” raporu hazırlıyor ama BM, İsrail karşısında kâğıttan bir örgüt gibi aciz kalıyor. Güvenlik Konseyi karar alamıyor çünkü ABD veto ediyor. Bu tablo, BM’nin varlık sebebini yok ediyor. Eğer bir örgüt, sivilleri koruyamıyorsa, savaş suçlarını durduramıyorsa, ne işe yarar?
Gazze’de çocuklar ölüyor, anneler evlatlarını enkaz altından elleriyle çıkarıyor, şehirler yanıyor. Ve dünya, bu yangına sadece seyirci. Bugün İsrail’in yaptıkları kadar, ABD’nin silahları, Avrupa’nın sessizliği ve BM’nin acziyeti de aynı derecede tarih önünde suçtur.
Tarih, bu dönemi yazarken sadece İsrail’i değil, “sözde medeniyetin” tamamını yargılayacak. Gazze yanıyor; bu yangının dumanı sadece Filistin’i değil, insanlığın vicdanını da boğuyor.
