15 Temmuzda önce olayı anlamaya çalıştım. Olayın şaşkınlığını yaşadım. Okunan ezanlar ve selalar neticesinde Saat 03.00 sularında teheccüt namazı kılmaya camiye gittiğimde, bu milletin birlik ve beraberlik içerisinde olduğuna şahit oldum. Daha sonra meydanlarda, demokrasi nöbetlerinde yaşadıklarım gerçekten ilklerdendi. İlk defa bu kadar farklı kesimin aynı amaç için bir ve beraber olduğunu gördüm. Yaşlısı, genci, açığı, kapalısı, sağcısı, solcusu aklınıza ne gelirse her çeşit insan var. Coşku inanılmaz. Hele küçük bebeklerin varlığı bambaşka bir duygu. Güvenlik güçleri de halka saygılı ve yakın davrandılar. Allah’ a şükür ki kayda değer bir güvenlik sorunu da yaşanmadı. Kendimizle ne kadar övünsek azdır. Eşi benzeri görülmemiş birlik örneği sergilendi.
15 Temmuzda anlaşıldı ki FETÖ denen bir bela var. Ancak, bu kişi bu kadar güçlü ve akıllı olamaz. Onun üzerinde üst akıllar var onları kukla olarak kullanıyorlar. Üst akıl dediğimiz ( ABD, BM ve AB ) tek güç olarak çeşitli isimler altında her türlü melaneti yapıyor. Yıllardır, PKK, bazen Usame Bin Ladin, bazen Daiş, Esad, İbadi’ yi kullanıyor. Önce kendi elleriyle oluşturdukları Daiş’ i petrol rantının başına getirdiler. Şimdi yeni planlar peşindeler. Böylece bir taşla birkaç kuş vurmak istiyorlar. 1. Musul’ u kurtarıyorum gibi yapıp, şii, sunni çatışması çıkartmak istiyorlar. Böylece yıllarca orada kalacak ve oradaki katliamlara göz yumacaklar. 2. Türkiye’ yi Musul’ da mezhep çatışmasının içine çekmek istiyorlar. 3.Türkiye’ nin mücadele ettiği PKK, PYD gibilerine gizlice destek vermeye devam ediyorlar. 4. Başarabilir ve Türkiye ile İran’ ı karşı karşıya getirebilirlerse, Türkiye, İran, Irak, Suriye tam bir kan gölüne dönecek. Bu hesaplar, modern batının hesapları. Allah’ ın yardımıyla bu hesabı bozabilecek tek ülke Türkiye.
15 Temmuz’ da gördük ki, Recep Tayyip Erdoğan’ ın da söylediği gibi hesapların üstünde bir hesap var. Bu millet aziz bir millettir. Modern (!) batı Fetö’ yü kullanarak Türkiye’ yi yıkmaya çalıştı, olmadı. Darbe başarılı olacak mı diye beklediler, olmayınca yarım ağız darbeleri kınadılar. Akıllarınca akıl vermeye de devam ettiler. Biraz daha gizlediler ama sonunda dayanamadılar ortak karar aldılar. Yer yüzündeki katliamlara göz yumanlar, hayati meselelerde karar alamayanlar, Türkiye’ ye sıra gelince bir anda demokrat kesildiler. Teröristleri, darbecileri kollamaya çalışan AP adil yargılamadan söz ederek sanki gerçekten görüşme yapıyormuş gibi, Türkiye ile görüşmeleri dondurma kararı aldılar. Böylece gerçek kimliklerini ortaya koydular. 15 Temmuz sonrasında vaziyeti idare etmeye çalıştılar. Fetö’ yü iade etmek için delil istediler, çuvallarla delil yetmedi, hukuk karar verecek diye oyaladılar. Yıllarca yaptıkları gibi ev ödevi verip duruyorlar. Tüm Türkiye düşmanlarına kucak açtılar. Türkiye’ nin yanında gibi görünüp, akıllarınca bizi oyaladılar. Aslında halk ta, yetkililer de biliyor ki batı bizi yalanlarıyla oyalıyor. Son olarak öyle bir karara imza attılar ki, takke düştü kel göründü. Bizim de aktörü olduğumuz tiyatroyu sonlandırma zamanı geldi. Her kriz aynı zamanda bir fırsattır. Umarım bu karar uyanmamıza vesile olur. Nato dahil, tüm ittifaklar yeniden gözden geçirilmelidir. ABD, Nato, BM, AB, Rusya ve diğerlerinin güçlü Türkiye’ yi gözardı etmeleri mümkün değil. Gücümüzün farkında olalım ve modern dediğimiz vahşi batının prangasından kurtulalım. Zaten biz bu direnci gösteremez ve dik duramaz isek onlar bizimle kedi fare oyunu oynayacaklar. Sonucu, bizim vereceğimiz karar belirleyecek.
Artık yüksek sesle haykırma zamanı: Ya istiklal ya ölüm.
Kalın sağlıcakla…
M. Hatip ERKINAY